Kedilerde Enjeksiyon Yeri Sarkomu (FISS)
Kedinizin sağlığıyla ilgili önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Enjeksiyon Yeri Sarkomu (FISS), genellikle az karşılaşılan ancak veteriner kliniklerinde risk taşıyan bir tümör türüdür. Bu yazıda, FISS'in ne olduğu, nasıl geliştiği, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilmeniz gereken her şeyi açıklıyorum.
FISS Nedir?
FISS, kedilerde aşı veya enjeksiyon sonrası gelişebilecek, genellikle kötü huylu (malign) tümöral bir hastalıktır. Birçok sahip, kedisinin aşı olduktan sonra oluşabilecek küçük şişliklerin geçici olduğunu düşünür. Ancak bazen bu şişlikler, daha ciddi bir durumu – Enjeksiyon Yeri Sarkomu’nu (FISS) – işaret edebilir.
Başlangıçta, FISS’in yalnızca aşılara bağlı bir reaksiyon olduğuna inanılıyordu. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, her türlü enjeksiyonun bu durumu tetikleyebileceğini ortaya koydu. Yani, FISS yalnızca aşılar değil, herhangi bir enjeksiyon sonrası da gelişebilir.
FISS’in Oluşma Riski Ne Kadar?
FISS’in kedilerde görülme sıklığı aslında sandığınızdan daha düşük olsa da, kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur. Amerika’da yapılan uluslararası çalışmalara göre, kedilerde FISS gelişme oranı yaklaşık 1/16.000 ile 1/50.000 arasındadır. Ancak bu oran, özellikle depo ilaçlar kullanıldığında artabilir.
Bununla birlikte, kedinizin sağlığını korumak ve bu tür durumların önüne geçmek için atabileceğiniz bazı adımlar vardır. Enjeksiyon sonrasında kedinizin vücudunu gözlemlemek ve dikkatli olmak önemlidir.
Vücutta Tümör Nasıl Gelişir?
FISS’in nasıl geliştiğini anlamak, bu hastalıkla ilgili farkındalığınızı artırabilir. Aşı veya enjeksiyon yapılan bölgede, ilk aşamada bir akut enfeksiyon gelişir. Bu enfeksiyon zamanla kronikleşebilir. Bu süreçte, bağışıklık sistemi hücreleri aktive olur ve bu hücrelerin genetik yapısı bozulur. Sonuç olarak, kanserli tümörler oluşur.
Klinik olarak FISS’in ilk belirtisi, aşı ya da enjeksiyon yapılan bölgede bir şişlik ya da nodül şeklinde kendini gösterebilir. Bu şişlik bazen yumuşak, bazen ise sert olabilir. Ayrıca enfeksiyon belirtileri de görülebilir. Eğer kedinizde bu tür bir şişlik fark ederseniz, vakit kaybetmeden bir veterinere başvurmanız önemlidir.
FISS Tanısını Nasıl Koyarız?
Eğer kedinizde FISS belirtileri gözlemlerseniz, veteriner hekiminiz genellikle şu adımları takip eder:
Genel muayene: İlk olarak, kedinizin genel sağlık durumu değerlendirilir.
Biyopsi veya sitolojik muayene: Şişlikten örnek alınarak, tümörün doğası belirlenir.
Görüntüleme testleri: Tümörün yayılma riskini değerlendirmek için, tomografi gibi ileri düzey görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.
FISS’in Tedavisi ve Yayılımı
FISS tedavisi birkaç farklı yöntemle yapılabilir. Bunlar arasında:
Cerrahi müdahale ile kitlenin çıkarılması,
Radyoterapi ve kemoterapi gibi kanser tedavi yöntemleri,
İmmünoterapi veya multimodal tedavi gibi ileri tedavi seçenekleri bulunmaktadır.
Araştırmalar, FISS'in başka organlara yayılma (metastaz) olasılığının düşük olduğunu, ancak tümörün nüks etme (tekrarlama) riskinin yüksek olduğunu göstermektedir. Yani, tedavi sonrasında bile tekrar oluşabilme ihtimali vardır.
FISS’ten Nasıl Korunabiliriz?
FISS’in en büyük riski, erken teşhis edilmediğinde tedavi sürecinin zorlaşmasıdır. Bu nedenle, enjeksiyon sonrasında, kedinizin vücudunda 1-2 cm boyutunda bir şişlik fark ettiğinizde hemen veteriner hekiminize başvurmalısınız.
Bir aylık bir takip süresi önemlidir; çünkü bu süre zarfında oluşan şişliklerin FISS ile ilgili olup olmadığını anlamak daha kolaydır.
Sonuç Olarak: Sağlıklı ve Mutlu Kediler İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler FISS, nadir de olsa ciddi bir sağlık sorunu oluşturabilir, ancak erken tanı ve uygun tedavi ile kedinizin sağlığını koruyabilirsiniz. Enjeksiyonlardan sonra kedinizin vücudunu gözlemleyerek, bu tür bir durumu erken fark etmek mümkün. Unutmayın, her durumda en doğru yolu veteriner hekiminizle birlikte belirlemek en güvenli yaklaşımdır.
Vetpegas ailesi olarak, kedilerinizin sağlıklı ve mutlu günler geçirmesini diliyoruz!
Veteriner Hekim Mehmet Emin SEVİMLİ